Beynin Donma Noktasını Düşürür, Düşünceyi ve Mantığı Canlı Tutar

Aydınlık bir Türkiye için daha çok manken

Birçok insan kendinin bu dünyada çok özel bir yere sahip olduğunu düşünür. "Sizce entellektüel seviyeniz ortalamanın altında mı, yoksa üstünde mi?" diye sorduğunuz zaman, insanların yaklaşık %75'i kendilerini ortalamın üstünde gördüklerini söylerler. Halbuki yarısı ortalamın altında, yarısı da üstünde olabilir ancak.

Peki "sizce mankenlerin entellektüel seviyesi ortalamanın altında mı, yoksa üstünde mı?" diye sorulsa ne yanıt alırdık acaba? İki mankenimiz bu konudaki düşüncelerini saklamamışlar:

Podyum dünyasının örnek çifti Sema Şimşek ile Burak Hakkı, iki ay sonra bebek sahibi olacak. ’Rüzgar’ adını verdikleri oğullarını kucaklarına alacakları günü iple çeken çift, "İkinci bebeği de düşünüyoruz. Çünkü aydınlık bir gelecek için bizim gibiler çoğalmalı" diyor.
TDK sözlük, aydın sözcüğünü söyle tanımlamış: "Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli kimse". Ben mankenlerin bu tanımlamaya uyduğunu düşünmemiştim hiç şimdiye kadar. Bence saray soytarıları dünya tarihindeki aydınlanma hareketlerine ne kadar katkıda bulunmuşlarsa, mankenler de aydınlık Türkiye hedefine ancak o kadar katkıda bulunabilirler. Bunları mankenleri aşağılamak için söylemiyorum. Modern toplumlarda onların da doldurdukları bir boşluk var. Aralarında aydın tanımına uyanlar da vardır mutlaka. Ama mankenlerden bazıları çıkıp da üreyip çoğalarak Türkiye'yi aydınlatacaklarını söylerlerse, onlarla ilgili negatif önyargılara katkıda bulunmuş olmazlar mı?