Beynin Donma Noktasını Düşürür, Düşünceyi ve Mantığı Canlı Tutar

Singapur'da Ayaklarımın Çektiği


Singapur ilginç bir şehir/ülke. Her taraf alışveriş merkezi dolu. Hatta bazen iki alışveriş merkezi arasında, onları birbirine bağlayan, yeraltı alışveriş merkezleri bile var. İşte eşimle beraber Singapur'da dolaşırken bu alışveriş merkezlerinden birinde denk geldiğimiz My Foot Reflexology isimli dükkana girip, ayaklarımızı ödüllendirelim dedik. İstediğimiz ayaklarımıza güzel bir masajdı ama aldığımız çok farklı bir şey oldu.

Önce ayaklarımızı bir leğen içindeki ılık suya soktular, sonra da bu suya bir poşet toz döktüler. Bu toz yavaş yavaş suyu jölemsi bir kıvama getirdi. Buraya kadar herşey istediğim gibiydi; ayaklarım yumuşamış ve rahatlamıştı. 15 dakika kadar sonra bu jölenin içine başka bir paket toz döktüler ve jöle tekrar eski haline, yani sıvı haline geri döndü.

Sonra asıl masaj başladı. İşte o zaman refleksolojinin ne demek olduğunu anladım. Birisinin ayağınızı ellerine alıp, canınızı en çok acıtacak yerlere parmağıyla veya dirseğiyle bastırdığını, arada sırada yumruk attığını göz önüne getirebilir misiniz? İşte refleksoloji masajı bunun gibi bir şeymiş.

Masaj sırasında canımın acıdığını belli ettikçe, masör bana o bölgenin örneğin karaciğerimle ilgili olduğunu ve bu masajın karaciğerime iyi geleceğini söylüyordu. Hatta inancımı pekiştirmek için hemen orada canlı bir deney de yaptı benim için. Masaj yaptığı (daha doğrusu işkence yaptığı) ayağımı eliyle havaya kaldırıp bıraktı. Sonra da henüz masaj yapılmamış ayağımla denedi aynısını. Nedense bu sefer öyle kolayca kaldıramadı. "İşte," dedi, "masaj yapılan ayak artık enerji doldu ve hafifledi, öbür ayak ise hala daha ağır". İlginç diye düşündüm. Masörüm haklıysa, ya ayağımın kütlesini, ya da ayağımın altındaki yer çekimi gücünü, fizik kurallarının öngörmediği bir şekilde değiştirmeyi başarmıştı. Ve de bunu sadece masajla yapmıştı.

Ama masör elbette haklı değildi. Ne fizik kurallarına esnetmişti (esnettiği tek şey ayak kemiklerim oldu), ne de iddia ettiği gibi sağlığıma iyi gelecek bir şey yapmıştı. Çünkü sonraki günlerde ayağım ağırdığı gibi, sağlığımla ilgili hiçbir iyileşme de olmadı.

Ben masaj sırasında acı çekip, "nereden çıkarıyorlar bu saçmlalıkları, ne zaman bitecek bu işkence?" diye düşünürken eşim ne yapıyordu dersiniz? Onun da ayakları acıyor olmasına rağmen, değişik bir masaj tecrübesinin keyfini çıkarmayı bilmişti. Zaten onun dediğine göre "erkeklerin canı pek bir tatlı oluyor"muş.