Cumhurbaşkanı ve Türkçe
Cumhurbaşkanı Gül'ün 75. Dil Bayramı Etkinliğinde söyledikleri dikkatimi çekmişti. Bu konuda yazmak için ancak şimdi vaktim oldu. Cumhurbaşkanı uzun bir konuşma yapmış bu etkinlikte. Söylediklerinin başkaları (danışmanlar) tarafından yazıldığını biliyorum; ama onun ağzından çıktığı için önemli.
Türkçenin yurt dışında yaşayan Türkler tarafından doğru konuşulamadığını zaten bilmeyen yok. Her yaz "Alamancı" işçilerimizin çocuklarının nasıl Türkçe konuştuğunu duyuyoruz bolca. Sadece işçi çocukları değil, Amerika'ya üniversiteye okumaya gidenlerin de nasıl bir hızla Türkçe "özürlü" hale geldiklerine şaşırmamak elde değil. Buna karşı Türkiye'de yaşayan yabancıların çocuklarına bir bakın. Almanların çocukları Almancayı, İngilizlerin çocukları İngilizceyi "özürlü" bir şekilde konuşmazlar.
Türkiye içinde bile büyük bir hızla bozulan Türkçenin, Türkler olmadan yaşayabileceğini düşünemiyorum. Türkçe, dünyada Türkler oldukça varolabilir ancak. O bile garanti değil!
Türkçe gittiği her yerde başka dillerle etkileşim içinde olmuş, onları etkilemiş ve onlardan etkilenmiştir. Türkçe'nin başka dillerle süregelen ilişkisinde ne derece baskın çıktığı özellikle Batı'da araştırmacıların ilgi alanı arasındadır. Avrupa ülkelerinde Türkçe konuşarak işlerin büyük bölümünün yerine getirilmesi, çoğumuzun henüz farkında olmadığı yeni bir gelişmedir. Buna dikkat çekmek istiyorum.Türkçenin başka dillerle etkileşim içinde olmuş olmasına diyeceğim yok elbette. Ama Bu genellikle Türkçenin aleyhine olmuştur. Avrupa ülkelerinde Türkçe konuşarak iş halledilebilmesi de ancak Türklerle iş yaptığınız zaman olabilir. Bunun dışında Avrupa'da Türkçenin geçerli olduğu tek yer "Buraya Çöp Atmayın!" gibi Türkçenin de kullanıldığı bazı tabelalardır. Avrupa'da Türk olmayan birinin Türkçe konuşmasını asla beklemeyin.
Türkçe gazete ve dergilerin başta Almanya ve Avustralya olmak üzere Türkiye dışında basılıp satıldığını vurgulayan Abdullah Gül, "Bunun anlamı şudur; Türkçe bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de varlığını, diğer dillerle etkileşimi sürdürecektir. Özetle Türkçe, daha önce de belirttiğim gibi yok olmayacak, hep var olacaktır.Cumhurbaşkanı farkında değil mi bilmiyorum; ama Türkçe gazete ve dergilerin Almanya ve Avustralya'da satılma nedeni, orada yaşayan Türklerdir. Bir Almanın veya Avustralyalının Türkçe gazete ve dergi okuduğunu düşünüyor olamaz sanırım. Yani gazete ve dergilerin orada satılmalarının Türkçe diliyle bir ilgisi yoktur; Türklerle ilgisi vardır.
Türkçenin yurt dışında yaşayan Türkler tarafından doğru konuşulamadığını zaten bilmeyen yok. Her yaz "Alamancı" işçilerimizin çocuklarının nasıl Türkçe konuştuğunu duyuyoruz bolca. Sadece işçi çocukları değil, Amerika'ya üniversiteye okumaya gidenlerin de nasıl bir hızla Türkçe "özürlü" hale geldiklerine şaşırmamak elde değil. Buna karşı Türkiye'de yaşayan yabancıların çocuklarına bir bakın. Almanların çocukları Almancayı, İngilizlerin çocukları İngilizceyi "özürlü" bir şekilde konuşmazlar.
Türkiye içinde bile büyük bir hızla bozulan Türkçenin, Türkler olmadan yaşayabileceğini düşünemiyorum. Türkçe, dünyada Türkler oldukça varolabilir ancak. O bile garanti değil!